CİNSEL TERAPİ
Cinsel sağlık, toplumu en çok ilgilendiren konulardan biridir. Cinsel sağlığın bozulması sadece fiziksel sağlığın kesintiye uğraması ile sonuçlanmaz. Gerek kadın, gerekse erkekte ruhsal sağlığın, aile mutluluğunun ve dolayısıyla toplum huzurunun bozulması söz konusudur. Cinsel sorunlar, insanları en fazla mutsuz eden sağlık sorunlarının başında gelmektedir.
Cinsel sağlığın korunması Dünya Sağlık Örgütü tarafından da bireysel temel bir hak olarak belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü cinsel sağlığı “cinsel açıdan fiziksel, psikososyal ve sosyokültürel tam olarak iyi olma hali ve bunun devamlılığı” olarak tanımlar. Cinsel işlev bozukluğunun evrensel olarak kabul gören bir tanımı yoktur. Masters ve Johnson cinsel işlev bozukluğunu insan cinsel yanıt döngüsünde tatminkar cinsel uyarılma veya orgazma ulaşmada yetmezliğe yol açabilecek herhangi bir aksama olarak tanımlarlar. Yani cinsel yaşamından tatmin olmama ve bunun sürekli olması haline cinsel işlev bozukluğu denir. Cinsel işlev bozuklukları sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması ile belirlidir. Cinsel işlev bozuklukları belirgin bir sıkıntıya ve çiftler arasındaki ilişkide zorluğa neden olurlar. Cinsel yaşamımızda bazen isteksizlik, bazen uyarılma güçlüğü, bazen de karşı cinsle ilişkilerimizde çatışmalarımız gibi cinsel sorunlarımız olabilir. Ülkemizde çok farklı biçim ve düzeylerdeki cinsel sorunlarımızı gizleme konusunda çok güçlü bir eğilim vardır. Bu nedenle bireyler ve çiftler sıkıntıları hayatlarını zehir etmedikçe hekime başvurmazlar. Ve çoğu zaman da bu sorunlarımızı anlama ve tanımlamada güçlükler çekeriz. Unutulmamalıdır ki; çocukluk dönemi veya çok başarısız bir ilk cinsel deneyimden kaynaklanan korku, sıkılganlık, suçluluk ve aşağılık duygusu gibi psikolojik nedenler ve iç yasaklar insanlarda heyecan ve orgazma yol açan cinsel refleksleri sınırlamakta ve cinsel arzuyu azaltmaktadır. Kısaca korku, suçluluk duygusu, performans kaygısı, reddedilme korkusu ve aşağılık duygusu cinsel sorunların altında yatan temel duygulardır. Cinsel sorunlarımızı tek bir nedene bağlayarak ve zihinsel olarak o nedene saplanıp kalarak çözümsüz kılarız. Genellikle cinsel sorunlarımız çocukluk dönemindeki yakınlarımız ve çevreyle oluşturduğumuz olumsuz ilişki kalıpları ve yaşantılarımızdan kaynaklanır ve özünde bir “ilişki” sorunudur. Burada ilişkiden kastettiğim şey cinsel ilişki değil kişiler arasındaki tüm ilişkilerdir. Bu nedenle kendimizi tanımamız ve anlamamız kadar anlayışımızı da geliştirmek için yeni bakış açıları geliştirmeliyiz. Çünkü insanların hem ruhsal hem de bedensel sağlığı çok büyük ölçüde cinsel yaşamlarına bağlıdır. Yapılan çalışmaların değerlendirilmesinde yaklaşık olarak her üç kişiden birinin cinsel yaşamının bir döneminde en az bir cinsel işlev bozukluğu yaşadığını ortaya koymaktadır. Çiftler cinsel ilişkiye ilişkin sorunları kaygı verici bir durumuna geldiğinde bir doktora ve cinsel terapiste danışmalılardır. Cinsel Terapi Nedir? Cinsel işlev bozukluklarından dolayı bozulan ruhsal dengeyi sağlamak, yeniden cinsel eğitim vermek, düşünce ve duygu alışverişi kurmak, çiftlerin veya bireylerin kendilerini tanımalarını sağlamak, cinsel çatışmaları çözümlemek, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri azaltmak, çiftler arasındaki ilişkileri iyileştirip olgunlaştırmak için kullanılan tüm teknik ve yöntemlere “cinsel terapi” diyebiliriz. Danışan ve terapist arasında karşılıklı ilişki ve iletişimi kullanan bir takım uygulamaları içeren cinsel terapide dolaylı olarak cinsellikte iyilik sağlamaya çalışılır ve çiftlerin yatakta performans seyircisi değil oyuncu olmaları sağlanır. En Sık Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları 1-Cinsel İsteksizlik – Cinsel İstek Azlığı ya da Yokluğu - Cinsel Soğukluk - Frigidity 2-Cinsel İlişkiden Tiksinme 3-Kadınlarda Cinsel Uyarılma Bozukluğu 4-Satiriasis – Erkeklerde Cinsel Doyumsuzluk 5-Nemfomani - Kadınlarda Cinsel Doyumsuzluk 6-Cinsel İlişki Bağımlılığı 7-İlişki Sonrası Sıkıntısı 8-İktidarsızlık 9-Cinsel Ağrı Bozukluğu – Ağrılı Cinsel Birleşme - Disparoni 10-Erkekte Orgazm Bozukluğu 11-Kadında Orgazm Bozukluğu 12-Vajinismus 13-Erken Boşalma şeklinde sıralanabilir. Cinsellikte 10 Altın Kural 1-Konuşmak, 2-İdeal ortam, 3-Dokunma ve okşama 4-Aşk oyunları, 5-Ön sevişme, 6-Kendini tanıma ve kendinle barışık olma, 7-Güven, 8-Partnere karşı sevgi ve saygı, 9-Rahatlık ve gevşeme, 10-Utanç duygusundan kurtulma Cinsel Terapide Genel İlkeler *Cinsel terapinin ilk görüşmesinde cinsel birleşme yasaklanır. Bu sayede çiftlerin cinsel birleşmenin kaygısı olmaksızın yakınlık ve haz almaları hedeflenir. *Bir başkasını ilgi ile sabırlı ve rahat olarak dinleyebilmek bilgi toplamak ve bilgi almak için en güçlü araçlardan biridir. *Ayrıntılı bir cinsel öykü alınır. *Eşduyum yani empati yapabilmek, ilgilenmek karşı tarafı anlamak ve tanımak için gereklidir. *Yan tutmamak ve yargılamamak cinsel terapide çok önemlidir. *Öğrenme becerileri, eğitim, destek, öneri ve iç görü üzerinde çalışılır. *Esnek olmak, basma kalıp kural ve uygulamalara bağlı olmamak gerekir. *Danışanlara gerçekte hasta olanın cinsel ilişki olduğu ve bireylerin hasta olmadıkları yönünde telkinde bulunulur. İletişim ve Randevu Telefonlarımız: 0532-1583555 & 0216-3476003 & 0533-3738123 & 0505-7675885 & 0544-7243650 |